BALKONDAN SOFRAYA









Merhaba sevgili dostlar daha önceki yazılarımda sıkça doğal hayata olan özlemimi dile getirmiştim. Sloganımız "Hadi gelin köyümüze geri dönelim." demiştik.
   Resimde gördüğünüz pazar kahvaltımız için topladığımız mahsul,  bir arsa alıp bağ bahçe işlerine başlayana kadar böyle balkon saksı idare ediyoruz.


Mahsul az gibi görünebilir ama cumartesi günüde topladığımız için pazar gününe bu kadar kaldı. Her pazar çocuklarımıza dalından topladıkları domates ve biberle kahvaltı yapma imkanı sunmak çok da zor değil. Bir makale okumuştum yurt dışında bir araştırma yapılmış sokakta yumurtanın nasıl üretildiğini sormuşlar geçlere çocuklara bir çoğunun tavuktan haberi yokmuş. Yumurtayı fabrikada üretilen bir ürün olarak düşünüyor yavrucaklar, belki şimdi değil ama gelecekte bizim çocuklarımızın da öyle olmayacağının hiç bir garantisi yok. Güzel ülkemizin bir çok yerinde bir çok sebzeyi kendi yetiştirebiliyor insanlar fakat büyük şehirlere baktığımızda bir kısmımızın pazara gitme imkanı bile olmuyor. Neredeyse bütün ihtiyaçlarımızı marketten karşılar hale geldik. Tabiki modern hayatın getirdiği imkanlardan faydalanacağız. Hele bir de annenin çalıştığı bir düzenin içinde ev yapımı şeylere vakit ayırmak çok zor. Zamanla hazır gıdalar tek seçenek haline geliyor ve insan doğadan birinci elden alabileceği şeylerin olduğunu unutuyor.
Miniğim Çeri Domateslerini Toplarken
   Bende hem bunu unutmamak adına hemde çocuklarıma öğretmek adına balkonumda bir şeyler yetiştirme yoluna gidiyorum. Tabi ki saksılar bize dar geliyor ama şu anda yapabileceğimiz bu kadar.
  Burada en önemli amaç çocukların bilinçaltını hazır gıdalardan biraz da olsa temizlemek. Bir şeyler yapabileceklerini öğrenmelerini sağlamak ve onları toprakla tanıştırmak.   Mutlaka bilenlerimiz vardır. Ben bilmeyenler için kısaca bunu nasıl yapacaklarını anlatacağım. Bizim balkonumuzda şu anda İki saksı dolusu yaklaşık 10 fide kahvaltılık tatlı biber, yine iki orta boy saksıda 4 adet çeri domates fidesi, bir küçük saksıda nane ekili, naneyi neden ektiğimi daha sonraki bir yazımda pratik bir tarifle anlatacağım. Bizim hafta sonu kahvaltılarımız için bu kadarı yeterli oluyor. İmkanlarınıza ve ailenize göre miktarı belirleyebilirsiniz. Bahar aylarında en geç mayıs gibi neredeyse her pazarda fide bulabilirsiniz. Büyüyüp ürün almaya başlamanız yaklaşık 1.5 Ay kadar sürdüğü için ben en geç mayıs ortalarına kadar ekmenizi tavsiye edebilirim. Hava sıcaklığına göre her gün veya bir kaç günde bir akşam saatlerinde sularsanız yeterli olacaktır.
    Benim ki sadece bir hatırlatma aslında bloğumuzun konusuna paralel bir konu olduğunu düşünüyorum. Yeni fidelerimi ekerken mutlaka sizlerle tekrar paylaşacağım belki de birlikte eker mahsullerimizi paylaşırız...
      Formda kalmak bir yaşam şeklidir... Burada buluşmaya devam edelim daha konuşacak çok şeyimiz var. Sağlıklı ve formda kalın...



8 yorum:

  1. Tarlayı eve getirmek gibi birşey bizimkisi. Ben de saksıya maydanoz ve taze soğan ekmiştim. Mahsulünüz bol olsun diyelim.Çocuklar için de güzel oluyor tabii.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bencede aza çoğa bakmıyoruz artik çocuklar çok keyif alıyorlar:) Yorumunuz için teşekkür ederim...😊

      Sil
  2. Ne güzel. Hem doğal hem emeğin karşılığı :)

    YanıtlaSil
  3. merhaba..Yazınızı okuyunca rahmetli babaannem geldi aklıma.Kahvaltıyı hazırlarken bahçeden biber toplar getirirdik sofraya.Tazecik çıtır çıtır olurdu.Hiç bir biberde o tadı bulamadım bir daha.Ne güzel çocuklarınız sevgiyle hatırlayacakları anılara sahip oluyorlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle :( bizde büyüklerimizden aldığımız emaneti yaşatyaşatmaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar. Yorumunuz için teşekkür ederim...😊

      Sil
  4. Emeğin küçüğü büyüğü, azı çoğu olmaz ki. Doğa ve doğal yaşam doğal insan olmanın da anahtarı gibi.

    Domates ve biberlerde çok güzel. Elinize sağlık. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok keyifli bir meşgale aynı zamanda...Yorumunuz için teşekkür ederim...😊

      Sil